dersblog

Şirketlerin 'Bulut'una Karşı Diaspora

Gittikçe daha fazla yazılımın buluta (Amazon EC2, Google App Engine) ve sosyal iletişim bilgisinin sosyal ağ şirketlerine (Facebook, Twitter) kaymaya başlaması ile birlikte, kışisel verilerin, yazılımın kime ait, kimin kontrolü altında olduğu konusu tartışılmaya başlandı. Facebook'un ikidebir değisen gizlilik politikaları bu tartışmalara yakıt veriyor.Bu konuya yeni bir yaklaşım Diaspora adlı yazılımı ortaya çıkarttı.

Yazılımın ruhu aslında Bittorrent, Tor mentalitesiyle benzeşiyor (hatta ileride Diaspora'nın bu hizmetleri kapsayabileceği de söylenmekte); eğer İnternet'in temeli dağınık yapıda olması ise, o zaman herkes -kendimize başta olmak üzere- sosyal ağ hizmeti, herkes web hizmeti, herkes e-mail hizmeti, herkes veri depolama hizmeti veremez mi?Daha detaylandıracak olursak; Facebook örneğini ele alalım. Diaspora bu hizmeti şöyle halledecek.

1) Herkes bir Diaspora ağında hem kullanıcı hem servis işini görecek, yani bilgisayarınızda bir servis, bir kullanıcı programı işliyor olacak

2) Kişisel veriler kullanıcının kendi bilgisayarında tutulacak, kullanıcı istediği kadar kışisel bilgiyi istediği şekilde dışarı açacak.

3) Diaspora protokolü kışisel veriyi yakınındaki diğer makinalara -şifrelenmiş halde tabii- yedekleme amaçlı kopyalayabilecek

4) İletişim olabildiği ölçüde birebir makinalar arasında halledilecek.Bu durumda, bir Web sitesi işletmek te kendi bilgisayarınızda Web sayfaları bir yerlere koymak kadar basit bir işlem olabilir.

Diaspora her türlü hizmeti dış dünyaya açabileceği için, bu sayfaların Web üzerinden iletişimi de bu "koca bulutun" içinde halledilecektir. Peki insanlar bu bulutu performans amaçlı istismar edebilir mi? Bunun önüne bant genişliği bağlamında "verdiğinden fazlasını alamayacağını" garanti eden basit kontroller halledebilir. Donanım zaten o kadar ucuzlasti ki, insanlar kendi satın aldıkları ufak bilgisayarları evinde Diaspora network'üne dahil ederek işlem kapasitelerini arttırabilirler. Diğer yandan istismar edilemeyecek statik sayfalar, kullanım durumuna göre -çok erişilenler için mesela- diğer Diaspora makinalarına kopyalanarak, satha yayılarak erişimleri daha da hızlandırılabilir.

Şu anda Akamai, Dropbox gibi şirketlerin verdiği hizmetin bir benzerinden bahsediyoruz.Email gibi bir servis, zaten noktadan noktaya olduğu için Diaspora bunu halleder. Hedef noktadaki makina açık değilse, coğrafi olarak ona yakın olan Diaspora makinalarında geçici olarak mesajlar -şifrelenmiş olarak- bekletilebilir. Yani İnternet'in iletişim paketleri için çok alt seviyede yaptığının benzeri, daha üst seviyedeki iletişim protokolleri için, benzer bir şekilde halledilebilir. Bu İnternet'in ruhuna uygundur.Olası bir Diaspora network'un gücü tabii ki kullanıcı sayısıyla orantılı olacak. Fakat şimdiden böyle bir ağı kullanmanın avantajı var. Diaspora ilk sürümü çıkarttı, bu sürümda tüm sosyal ağlardaki hesaplarınıza bağlanıp, mesajlarınızı toplayıp, eklemenizi sağlayabiliyor. Böyle bir üçüncü parti entegrasyonu, partiler arası geçişi de kolaylaştırıyor - Flickr'a bir resim eklemeniz, Twitter hesabınızda bir bağlantı paylaşılmasını sağlayabiliyor mesela.Yazının başında bahsettiğimiz Tor servisi, benzer şekilde, Diaspora içinde halledilebilir.

Çin gibi yasakçı ülkelerin erişim kontrolleri Diaspora üzerinden delinebilir. Şu anda bu Tor ile de yapılıyor, fakat Diaspora daha fazla ek hizmet vereceği için, daha fazla kullanıcıya sahip olacaktır, ve daha fazla kullanıcı daha güçlü bir ağ demektir, bu yasakçı kontrollerin delinmesini kolaylaştırır. Zaten yapılan iş yazılım seviyesinde benzer olduğu için aynı protokol üzerinden bu hizmetin de verilmesi mantıklı olur.Yani gelecekte, şu anda bilgisayara bir işletim sistemi kurduğumuz gibi, bilgisayarı alır almaz bir Diaspora sistemi de kuruyor olabiliriz - böyle bilgisayarları kurulu halde alıyor da olabiliriz.

İlginç bir şekilde Diaspora aslında Tim O'Reilly'nin bahsettiği İnternet İşletim Sistemi'nin ta kendisi. O'Reilly bir PC işletim sisteminin o makinanın iç kaynaklarını idare etmekte olduğundan hareketle, şu anda bulutta gözükmeye başlayan hizmetlerin / kaynakların böyle bir kontrolör sisteme ihtiyacı olduğunu ileri sürmekteydi. Fakat o, bu işletim sisteminin tek bir şirket tarafından yukarıdan aşağıya entegre olmuş şekilde ortaya çıkarılabileceğini öne sürüyordu. Diaspora bu işi dağınık bir şekilde halletmenin yolu olabilir. Ayrıca Diaspora'nın yaygın olduğu bir dünyada İOS tek bir şirkete ait olmayacaktır. Bulut hiç kimsedir, aynı anda bulut herkesdir.Bu çözüm şu anda bulut servislerinin müşterisi olan şirketler için tercih edilir olabilir; çünkü verilerini kendi bilgisayarlarında depolamaya devam ediyor olacaklar. "Başkasının" makinasına kopyalamaları gerekmeyecek.

Peki böyle bir ekosistem içinde inovasyon olabilir mi? Mesela Google App Engine benzeri bir servis, olası bir Diaspora ağında çıkabilir miydi? Buna cevap çok basit. Şu an bulut servisleri veren şirketler de zaten aynı temel yazılımları kullanıyorlar. App Engine içinde Python, Django, Linux gibi yazılımlar var. Bu yazılımları herkes kendi bilgisayarında işletebilir / zaten işletiyor. Diaspora sadece, bu örnek bağlamında, port 80 erişiminizin güvenli bir şekilde dış dünya ile paylaşılmasını kolaylaştıracak.Sistemin bir dezavantajı şu olabilir: verinin aynı yerde olması sayesinde verilebilecek ek hizmetlerin verilebilmesi zorlaşabilir.

Mesela Linkedİn herkesin iş geçmişiyle alakalı verileri bir yerde depolayabildiği için bazı ek hizmetleri verebiliyor. O veri üzerinde veri madenciliği (data mining) algoritmaları işleterek bazı iyileştirmeler yapabiliyor, bazı ek mesajlar gönderebiliyor, vs. Bu tür hizmetleri verisi esasen dağınık şekilde olan bir Diaspora ağında vermek ne kadar kolay olur? İmkansız değil muhakkak, fakat düşünülmesi gereken konular. Belki de Linkedİn gibi bir şirket Diaspora ağında insanların iş geçmişi ile alakalı açık verinin 'müşterisi' haline gelebilir, ve bu veriyi gezerek, kendi üç noktasında toplayarak istediği ek servisleri verebilir.

Bu durumda isteyen herkes bir LinkedIn olabilir, en azından "iş geçmişleri hakkında" veri tekeli Linkedİn elinde olmaz.İnternet reklamcılığı bile Diaspora üzerinden mümkün olabilir. Zaten şu anda tek bir reklam idarecisi yerine (mesela Adsense) pek çok idareciyi birleştiren reklam ağları (ad network) daha iyi işlemekte. Tek bir idareciye bağlı sayfaların reklam içerikleri her zaman dolmayabiliyor (fill rate denen durum) fakat Mobçlix denen bir şirket pek çok idareciyi birleştirerek yüzde 100 doluluk oranı garanti edebiliyor. Bu durumda esas olarak "herkesi" temsil eden bir ağ sistemı olarak Diaspora aynı şekilde optimal reklam servisini sağlıyor olabilir. Diaspora'nın içinden çıktığı serbest yazılımın hep para kazanmaya ve ticarete karşı olduğu düşünülür, fakat Richard Stallman'ın kendisi dahil böyle bir anti-ticaret duruşun kültürün çıkış noktasıyla alakası yoktur.


Yukarı